Osmaniye’ye yolunuz düştüğünde mutlaka uğramanız gereken yer, bir Çin lokantasıdır. Adımınızı attığınızda anda garson, sizi sanki kırk yıldır tanıyormuş gibi karşılar ve buyur eder. Masaya kadar eşlik eder ve oturduğunuz anda siz daha siparişi vermeden mezeler gelmeye başlar. Salatası, ezmesi, turşusu, söğüşü, közlenmiş sebzeleri derken bir bakmışsınız ki masa donatılmış. En güzeli de mis gibi yufka ekmek gelir ve ziyafet başlar. Çok geçmeden siparişiniz de masaya geldiğinde artık keyfinize diyecek yoktur. Ciğer, kuşbaşı, adana ya da artık o an ne isterseniz en güzel haliyle konmuştur önünüze. Olur da beğenmezseniz tereddütsüz değiştirirler. Öyle kolay kolay kötü yapan bir yerle karşılaşamazsınız çünkü burası Osmaniye, kötü kebap yapan yerler çok tercih edilmez. Yemeğinizi yerken ekmek ya da meze biterse hiç tereddütsüz yenilenir, çünkü Çin lokantasında sadece ete değil mezeye de doyarsınız. Yemeğinizin bitmesine yakın garson bitiverir hemen yanınızda tatlı isteyip istemediğinizi sorar. İsteğinizle birlikte tatlı da hemen yapılır. Ve yemek bitiminde onca tabağın bir çırpıda nasıl toplandığına hayretler içinde bakarsınız. Çoğu zaman bir tepsi olmadan tüm tabakları bir kolunda toplar garson. Ve ardından tatlınız ve çayınız gelir. Çay hep tazedir ve kaç bardak içerseniz için ikramları olur. Onca yenilen şeyden sonra ise normal fiyatlarda bir adisyon gelir şaşar kalırsınız. Maharetli garsonları, donatılmış masası, lezzetli kebapları ve samimi ortamıyla Çin lokantaları Osmaniye’nin vazgeçilmezleri arasındadır.

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.