Toğga Çorbasının hikayesi nedir, bilir misiniz? Osmaniye’ye has lezzetlerden biri olan Toğga (Toyga) çorbasının hikâyesini hiç dinlemediyseniz, sizi şahane bir anlatıma davet ediyoruz.
Toğga Çorbasının Hikayesi
Osmaniyeli yazar Reşat Gürel şöyle anlatıyor:
Osmaniye’nin Nur Dağları’na dayandığı yerde Karaçay derler bir ırmak vardır. Kış ve bahar aylarında, sırtına ilk defa vurulmuş semeri atmaya çalışan yabani at gibi hırçındır. Üzerinde köprüleri alır götürür Çukurova’ya doğru. İşte o çayın kıyıcığında Kabaktepe derler bir dağ vardır.
Bu tepenin biraz ilerisinde belli belirsiz bir mezar ve yanı başında içi çanak gibi oyuk kocaman bir taş vardır. Osmaniye’nin kuruluşundan çok daha eski olan bu mezarda Türkistan’dan gelmiş bir derviş yatarmış.
Aksakallı, nur yüzlü bir ihtiyarmış buralara geldiğinde. O, büyük taştan bir çanakta yermiş yemeğini. En çok da toğgayı severmiş. Severmiş ama bir çomçacık bile içmezmiş. Hep başkaları, misafirleri içsin, olmazsa kurtlar, kuşlar içsin dermiş. Yolcular içermiş, konu komşu içermiş. Hiç eksik olmazmış çanakta toğga. İçildikçe artar, eksilmezmiş. Onun çanağındaki toğga, kaynayan bir pınar gibiymiş.
Asıl garip olan da ateş yakmazmış Toğgalı dede. Yakmazmış ama kış günleri üşüyüp içini ısıtmak isteyenler buğuları üstünde bulurlarmış toğgayı. Ama yorgun argın dağdan inen bir oduncu, Toğgalı dedeye ulaşsam da buz gibi bir toğga içsem, diye geçirse gönlünden çanaktaki toğgayı buz gibi bulurmuş.
Gel zaman git zaman, gün gelmiş Toğgalı dede etrafı ıpıssız bırakarak ölmüş. Arkasından kurtlar, kuşlar bile ağlamış. Mezarını toğga çanağının hemen yanı başına kazmışlar. Onun ölümünden sonra da çanağı boş kalmış. Yağmursuz, kurak günlerde çocuklar toplanıp:
“Çomçalı gelin
Çomçalı gelin
Ambarındaki dövmenden
Hani hakkı Toğgalı dedenin?” diyerek döğme toplamaya başlamışlar.
Döğmeleri toplar, kocaman yayıklarda ayranlar yayar ve toğga kaynatırdık biz de. Toğgalı dedenin çanağına döküp kuşlarla beraber içerdik. Herkes toğganın tadına bakınca yağmur birden yağardı.”
Hikaye Bizden, Tarif Sizden 🙂
Toğganın hikâyesinin biz anlattık, tarifini de sizden dinleyelim. Bilenler yoruma yazsın, “bugün ne pişirsem” diyenler not alsın. 🙂
Not: Osmaniye’nin tanıtımına dair yemek, tarihi yer, doğa alanı ve nicesini içeren fotoğraflarınızı sosyal medya hesaplarımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz fotoğrafları adınızla birlikte sosyal medya hesaplarımızda paylaşıyoruz. Instagram adresimiz için tıklayın!
Yorum Yazın