“İnsan eksen, insan çıkar. Böyledir işte Çukurova!” derler. Öyle bereketli öyle verimlidir bu topraklar. Yaşar Kemal ve nicesinin kitaplarına konu olmuş, nice mücadeleyi barındırmış, türlü medeniyetler görmüş kadim topraklar… Neresine dokunsanız altında bir sürü hikaye yatar, anlam barındırır.
Başlığa konu olan bitkiyi tahmin etmişsinizdir, pabuç inciri. Hint inciri, dikenli incir, dikenli armut, babutsa, frenk inciri ve kaynana dili olarak da anılıyor. Osmaniye’de sokak aralarında satılan, çeşitli evlerin bahçelerin bitiveren pabuç inciri; lezzeti ve görünümü ile sevilen yiyeceklerden biri. Yol boyu görülebilen pabuç inciri, bu toprakların ne kadar bereketli olduğunu bir kez daha kanıtlar türden.
Sokak aralarında tablada satılırken görürsünüz. Satıcının elinde kalınca bir eldiven olur. Çünkü çıplak elle dokunulmaz bu incire. Dikenleri yerel bir ifadeyle ‘eli dalar’. Satıcı siparişinizle birlikte bir çırpıda soyar pabuç incirini ve uzatır size. Size de keyifle yemesi kalır. 🙂
Ah Çukurova ahh! Güzelliği, bereketi, hikayeleri ne çok kitaba, filme konu olmuş da adeta efsaneleşmiş. Ne ekildiyse verim alınmış, biraz bakımla mislini vermiş. Durum böyle olunca bu toprakların kavgası da olmuş, türküsü de…
Coğrafi açıdan ele alındığında tarihi bulgular, kültürel zenginlikler ve doğa güzelliği açısından Osmaniye’nin oldukça şanslı olduğunu görüyoruz. Yapılan ve yapılacak çalışmalarla daha da önem kazanacağı şüphe götürmez bir gerçek! Yolunuz düşmese de yolunuzu bir şekilde düşürün ve Osmaniye’ye gidin. 🙂
Gitmişken özellikle pabuç incirinin tadına da bakın, ama sakın çıplak elle dokunmayın! Bizden söylemesi… 🙂
Not: Osmaniye’nin tanıtımına dair yemek, tarihi yer, doğa alanı ve nicesini içeren fotoğraflarınızı sosyal medya hesaplarımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz fotoğrafları adınızla birlikte sosyal medya hesaplarımızda paylaşıyoruz. Instagram adresimiz için tıklayın!
Yorum Yazın